Перевод: с турецкого на русский

с русского на турецкий

yan kenar

См. также в других словарях:

  • kenar — is., Far. kenār 1) Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. O. V. Kanık 2) Bir şeyi çevreleyen çizgi 3) Pervaz, çizgi, antika, baskı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenâr — (F.) [ رﺎﻨﮐ ] 1. kıyı. 2. kenar, yan …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kıdıg — kıyı, yan, kenar 1. 375, 496 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • abaku — yan, taraf, cihet, kenar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaptal — yan, taraf, kenar, canib, yanbaş, kapu, cihet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırağ — kenar, yan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NAHİYE — Yan taraf, kenar, civar, çevre. * Küçük yer, bölge. İdari taksimatta, kazadan küçük, köyden büyük olan yerleşme merkezi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RECA — Kenar, yan. Taraf …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… …   Universalium

  • koltuk — is., ğu 1) Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. H. E. Adıvar 2) Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye Ta yan beline kadar gömüldüğü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atış — is. 1) Atma işi veya biçimi 2) Kalp veya nabzın vuruşu, çarpışı Birleşik Sözler atış yeri endirekt atış çengel atış çift atış potalı atış başlama atışı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»